İŞ İNSANI OKAN KARA'DAN KARİYER SERÜVENİ
TARIMKON Doğu Anadolu Bölge Başkanı ve İş İnsanı Okan Kara, kökten uca beslenen hayatından bahsederek iş hayatında başarılı olmak isteyenlere tüyolar verdi.
Bir memur babanın dört çocuğundan üçüncüsü olan Okan Kara, Dünyaya Van'da gözlerini açtı. Okan Kara’nın, oldukça güzel ve sevgi dolu geçen çocukluğu onu hayallerine ulaştırmak için sağlam bir zemin oluşturdu. İlköğretim ikinci sınıfa kadar Van'da öğrenim gören Kara, babasının tayininin çıkmasıyla beraber İzmir’e taşınıp eğitim hayatına orda devam etti. İlköğretim, lise ve Üniversiteyi İzmir’de okuyan Kara, eğitime önem verdiği kadar ticaret hayatına da önem verdi. Daha çocukluk yıllarındayken bile küçük adımlarla ticarete yürüdü. Kara, bu adımlarını şu şekilde ifade ediyordu: “Anadolu erkeklerinde genelde çalışma hırsı ve çalışma isteği vardır. Küçüklüğümden beri ayakkabı boyacılığından tutun sanayide çıraklığa kadar birçok sektöre girdim ve en son da tekstilde buldum kendimi. İlkokulun son zamanlarında, hafta sonları çırak olarak tekstile gitmeye başladım. Bu şekilde devam ederek ustalığa kadar giden bir serüvenim oldu. Liseyi okuduğum dönemlerde babama, ben okumayacağım artık bırakacağım dediğim zaman aile içi baya bir tartışmamız oldu. Hatta o dönemlerde trajikomik bir hikayem de oldu. Evden kaçıp sırf çalışacağım diye tekstil bölgesi olan Denizli’ye bile gittim. Tabi Kaçış serüvenim iki gün sürdü. Ondan sonra tekrardan gelip hem eğitim hayatıma hem de çalışma hayatıma devam ettim. Üzerimdeki ceketi satıp çocuğumu okuturum diye bir tabir var. Babam o tabirin canlı halini yaşattı bize. Kız kardeşlerimden biri İstanbul'da Akademisyen aynı zamanda yazar, diğer kız kardeşim de bankacı.”
Hayallerimizi hayata dönüştürmek için hayat çok kısa ve bu kısıtlı zamana, ne kadar çok birikimli hayal sığdırırsak o kadar da mutlu bir yaşamımız olur. Bunun en güzel örneklerini hayata sunan Okan Bey, hayatı boyunca yaşadığı her şeyi bir deneyim ve birikim olarak varsayıp bütün yaşamını olumlu bir örnek olarak hayatındaki insanlara sundu. Okan Bey hayat tecrübesini samimi bir şekilde şöyle ifade ediyordu: “Ege Üniversitesi İktisat Bölümünü kazandım ve böylece Üniversite çağlarım başlamış oldu. Bu çağlarımda da aynı şekilde birçok alana girip çıktım. Aslında bu da bana bir hayat tecrübesi oldu. Çünkü ne kadar çok sektöre uğrarsanız ne kadar çok alanlara bölünürseniz o kadar çok hayat tecrübesi edinirsiniz. Çok gezenin de çok okuyanın da çok çalışanın da hepsinin ayrı bir avantajı ve dezavantajı vardır. Bunların avantajını yakaladığıma inanıyorum. Çünkü dediğim gibi yaşadığım her şeyi kendime tecrübe olarak aldım ve bu vesileyle ticari hayatım bir dönemde parlamaya başladı. Babadan gelen bir zenginlik ya da babadan gelen bir mirasımız yoktu ve hep kendimiz çalıştık. Abi kardeş sırt sırta verir kendi emeklerinizle çalıştık. Bu yüzden tüm emeklere saygı gösteren insanlarız. Birçok insanın başarılı hayat hikayesi vardır ama bizim hayat hikayemiz kendimizce farklıdır. Her başarılı insanın, bir inişi görüp tekrardan zirveye çıkmasını isteriz. 2002'de iflasın eşiğinden döndük. Türkiye'deki krizden dolayı büyük bir iflasını eşiğindeydik. 300-400 kişiyi istihdam ederken birdenbire kendimiz gidip başka yerde çalışır olduk. O derece iflası gördük ama bıkmadık usanmadık ve devam ettik çalışmaya. Çünkü hayat devam ediyordu ve ister istemez devam de edecekti. Bunun bilincinde olan insanlardık tekrardan devam ettik ve daha güçlü bir şekilde ayağa kalkmayı başardık. Çok şükür şu an 200-220 kişiye Van'daki Tekstil atölyemizde istihdam sağlıyoruz.”
Çalışma hayatına sürekli yeni şeyler ekleyip adımlarını giderek daha büyük atan Okan Bey, zamanın ona sunduğu tüm fırsatları elinden geldiğince güzel değerlendirip geleceğine ve gelecektekilere fayda sağlama amacı güderek yaşamına değer katmaya devam ediyordu. Bunları da şu sözlerle dile getiriyordu: “Her iş insanının, kendi alanında ya da yapmak istediği projeler anlamında bir bakış açısı ve vizyonu vardır. En büyük hedefimiz, çocuklarımıza temiz bir toplum ve temiz bir ahlak bırakmaktır. Bu nitelikte elimizden gelen ne varsa onu yapmaya çalışıyoruz. Bu amaçla şu anki çalışmalarımıza ek olarak kültür mantar üretimini yapıyoruz. Mantar üretiminde Türkiye'nin en iyilerini arasına girdik. Mantar bölgemizde olmayan bir üründü ve bölgemizde olmayan bir ürünü istihdam sağlayarak bölgemize kazandırmak adına üretimi sağlamış olduk. Şu an Uluslararası Tarım ve Gıda Konfederasyonunda Bölge Başkanlığı yapıyorum. Tarım ve Gıda Konfederasyonumuz, kendi içinde 11 tane Federasyon, birçok Dernek ve bir tane Vakıf bulunduruyor. 55 ülkede şu an temsilciliği var. Türkiye'de 81 ilde 640 ilçede temsilciliği var. Aynı zamanda ülkemizde 260 bin olmak üzere dünya genelinde toplam olarak 6,5 milyon üretici ve tüketiciye hizmet veren bir Konfederasyon. Burada da faaliyetlerimiz devam edecek. Yakın zamanda güzel projelerle ismimizden söz ettirmeye devam edeceğiz.”
Işığımız daha çocukluktan başlar. İçimizde, o ışığı yakalama isteği oluştuğu an bizim için güneş doğmuş olur. İçimizdeki o güneşi uyandırmak elimizdeyse neden uyandıramayalım ki? İşte tam da o nadide ışığı yakalayan insanların örneklerini arıyorken Okan Bey buradayım dedi ve bu amacın peşinden koşanlara bir yol da o gösterdi. Bu katkıyı sağlarken de çocuklarına güzel bir gelecek bırakmayı da ihmal etmedi. Bu ince düşüncesinde şu şekilde ifade etti: “Aile şirketimiz olan şirketimizi daha çok ileriye taşıyıp çocuklarımıza gerçekten kendi alanlarında ne okurlarsa okusunlar; aile şirketlerini devam ettirmelerini ve hayatlarının bir köşesinde bir iş sektörü olmasını isteriz.”dedi.
Van Gazetesi - Özel Haber - Sevda Yetkin vanhaber