AK Partili vekilden Rüzgar Çetin yorumu:

TAKİP ET

5,5 ay sonra tahliye olacak kişi için... TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili Köylü," 5,5 ay sonra tahliye olacak kişi için hiçbir mahkeme, tutukluluğun devamına karar vermez. 6 yıl 3 ay ceza alan bir kişi, KHK'da son yapılan değişiklikten önce 4 yıl 2 ay yatardı. Şimdi KHK değişikliğiyle infaz yarıya indirildi; 3 yıl 1,5 ay yatacak" dedi.

 

   

TBMM Adalet Komisyonu Başkanvekili Ak Partili Hakkı Köylü, Yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin'in, polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün şehit olmasına,  polis memuru Emre Tetik'in yaralanmasına neden olduğu trafik kazasından sonra 8  ay tutukluluğun ardından tahliye edilmesini değerlendirdi. Çetin  ile ilgili bilinçli taksirden açılan davada mahkemenin verdiği kararın normal  olduğunu belirten Köylü, kararın hukuka uygun olduğunu ifadesini kullandı. Çetin'e, 6 ay 3 ay ceza verildiğini hatırlatan Köylü, şöyle devam  etti:  "Dava bilinçli taksir suçuna göre açılmış. Kaza, olası kasıtla adam  öldürme olarak değerlendirilebilir miydi onu bilemiyoruz. Çetin, 8 ay cezaevinde  yattı. 6 yıl 3 ay ceza verdiğiniz kişi cezaevinde 8 ay yattıysa, karar  verildikten sonra tahliye edilip edilmeyeceği kamuoyunda tartışılıyor.

Benim görüşüm, bu karar verildiyse tahliyesi çok normaldir. Tarafların  şikayetten vazgeçmiş olmasının az da olsa etkisi olabilir. Ama asıl sebep bu  değil. Mahkeme karar verirken bundan sonra cezaevinde daha ne kadar yatacağına  bakar. 6 yıl 3 ay ceza alan bir kişi, KHK'da son yapılan değişiklikten önce  4  yıl 2 ay yatardı. Şimdi KHK değişikliğiyle infaz yarıya indirildi; 3 yıl 1,5 ay  yatacak. Tahliyesine 2 yıl kala denetimli serbestlikten yararlanarak dışarıya  çıkacak. Ne kaldı geriye; 1 yıl 1,5 ay... Fiilen cezaevinde 1 yıl 1,5 ay kalacak.  8 ayını yattığı için geriye 5,5 ay kaldı. Cezaevinde yatması gereken süre 5,5 ay  olan herkesi her mahkeme tahliye eder. Bu normal.  Buna böyle bakmak lazım. 5,5  ay, sonra infaz edilir. Dosya Yargıtay'a gider gelir kesinleşir, kalan süreyi  yatar ve denetimli serbestlikte çıkar. Çetin'i mahkeme tahliye etmezse, Yargıtay  tahliye eder. Yargıtay'dan ne zaman döneceği belli değil. Belki Yargıtay süreci 2  yıl sürecek. Burada anormal bir şey yok."

Trafik kazasında birden fazla kişinin ölümü ya da yaralıların  durumunun önemli olduğunu vurgulayan Köylü, "Olası kasıtla adam öldürmeden dava  açılmış olsaydı ceza çok daha yüksek olurdu. Alkollü araç kullanmak, doğrudan  olası kasıt olmayabilir. Ama olayın şekline, oluş şekline göre olabilir de...  Bunu hakim takdir eder." dedi.

KİMSE TUTUKLULUK KARARI VERMEZ...

   Köylü, yeni bir yasal düzenleme yapılmasına ihtiyaç olmadığını  savunarak, "Trafik kazalarında basit taksir ve bilinçli taksir olabiliyor, bir  yukarı kademesi olası kasıtla adam öldürme. Bu çok istisnai bir şey ve  çok  uygulanan bir madde değil. Mahkemenin bilinçli taksirden karar vermesi, doğru.  Biraz yüksekten vermiş cezayı, bilinçli taksirle de artırmış." ifadesini  kullandı. Basının kazada kişileri ön plana çıkardığına dikkati çeken Köylü,  kamuoyundaki tartışmayla ilgili şu değerlendirmede bulundu:  "Bu sıradan bir kişi olsaydı bunun üzerinde bu kadar durulmazdı.  Kazayı yapan kişinin kişiliği ön plana çıkarılıyor. Öbür tarafta görev yapan  polis memuru var. Mahkeme bunu da hesap etti. Tarafların barışması, şikayetten  vazgeçilmiş olması cezanın miktarını etkiler. Taksirli suçlarda etkili olur.   Çoğu zaman paraya da çevriliyor. Bu kazada paraya çevrilme yok. Cezayı tartışan  yok ama 'niye tahliye ediliyor?' diye tartışılıyor. 5,5 ay sonra tahliye olacak  bir kişi için hiçbir mahkeme, tutukluluğun devamına karar vermez. Çünkü Yargıtay  aşaması var iş uzar. Dava Yargıtay'da 3-5 ayda görülmez. Bunu da hesap ederek  tahliye etmiş. Verilen cezaya göre tahliye makuldür. Hakim yasayı uyguladı. Bir  başkası olsa tartışılmazdı. Çarpan kişinin kim olduğuna göz önünde bakmamak  lazım. Çarpanın hareketini göz önüne alacaksınız, olayı dikkate alacaksınız.  Çarpan kişi çok ünlü de olabilir, garip de olabilir. Önemli olan kazanın oluş  şeklidir. Hakim bunu dikkate alır. Kazadan sonra pişmanlığı, üzüntü duyması  takdirde etki eden durumlar."

KAYNAK: MİLLİYET