ARMAÄžANDIR


Bu makale 2018-01-09 08:33:53 eklenmiş ve 65 kez görüntülenmiştir.
Mehmet Nuri Karagülle

HER YAÅžAM BENİM YAÅžAMIMDA MEMLEKETİME ARMAÄžAN OLSUN. 
 
Sabah uyandığımda takvim onbeÅŸ temmuzu gösteriyordu. O gün diÄŸer günlere göre pek normal deÄŸildi. Gergin bir hava vardı ve içimde ki hisler, bir ÅŸeyler olacağını her saniye haykırıyordu. GeçtiÄŸim zamandan kalan duygularım ayaklandı ve o gün yer yarıldığında, insanlar bi çare bir ÅŸekilde sokaklara döküldüÄŸünde, haykırışların arşı inlettiÄŸi ve binaların, yığınların o narin bedenlerin üzerine düÅŸtüÄŸü, daha hiçbirÅŸeyden habersiz olan miniminnacık emzikli bebeklerin feryadları gökkubbeyi deldiÄŸinde. kimisi enkaz altında, kimisi ise ‘’amca çabuk burdan beni çıkar, babam yine kızacak bana’’ diyerek arama kurtarma ekiplerine serzeniÅŸ yapan  ErciÅŸli Yunus’u andırıyordu bana. Ve gece karanlığında insanlar periÅŸan bir halde Allah-ü Ekber nidalarıyla sokaklara döküldüÄŸünde anladım ki DARBELER depremlerden dahada acıymış.

Deprem Allahtan gelendir, ne gelse kabulümüzde. Lakin kuldan gelen acımasız, vicdansız ve merhametsizcedir. Allah merhamet sahibidir oysa ki. Yalnızlık Allah’a mahsustur ama bende Kendimi öylesine yalnız, öylesine bitkin hissettim ki; derdimi annemin fotoÄŸrafına anlattım. O bizleri aÅŸkla seven annem, ölüsünü ÅŸiirle yıkadığım annem... çünkü baÅŸka sığınacak ülkemiz vatanımız yoktu. Paranın bile para etmediÄŸi bir serüven baÅŸlayacaktı zalim aracına ulaÅŸtığı vakit. yüreÄŸimden çıkan sese kulak verdim. Beni de sokaklara iten ses ‘’armaÄŸandır her yaÅŸam, senin yaÅŸamında vatana armaÄŸan olsun’’ diyordu. 

Meydanlarda halk çaresizce fırın ve market kuyruklarında bekliyordu. SokaÄŸa çıkma yasakları duyulduÄŸu vakit. Ne garip deÄŸil mi bir ekmek için saatlerce sıra beklemek, onca nimetin içinde yaÅŸadığımız halde ne garip deÄŸil mi... Posterlerle, bayraklarla araçların kornalarını çalarak sokaklarda gezen gençler. İş yerlerini kapatıp, bir an önce ailesinin yanına gitmek isteyen esnaf. Görevlerinin başına kefenlerini koltuklarına alarak gelen polisler. Kendi silahıyla vurulmak istemeyen millet. Tankların üzerine çıkıp zafer iÅŸareti yapan devrimciler. En koyu kürdü, en ılımlı müslümanı, en ÅŸeriaatçi islamcısı en zalim türkü, arabı çerkezi zazası ne bileyim yediden yetmiÅŸe herkes, sokaklardaydı. Evet herÅŸey çok garipti kimin ne yaptığı belli deÄŸildi, insanlar tecrübesiz bir ÅŸekilde kendince birÅŸeyler yapmaya çalışıyordu. Oysa ki  Asıl devrimi millet yapıyordu. HerÅŸeye muhalif olanlar dahi tek yürek için tankların önüne yatıyordu. BeÅŸyol meydanında yürütülen tankların önüne devletin silahlı gücüne fırsat bile vermeden halk bir çırpıda atıldı.  Bu darbe halkın cuntacı Evren’i omuzlarına alarak meclise getirdiÄŸi üstüne darbe yaptığı için teÅŸekkür çelenkleri gönderdiÄŸi darbeden çok farklıydı. BildiÄŸimizin bilmediÄŸimize yetmediÄŸi bir sahne yaşıyorduk. Halk uyanmışmıydı acaba askerin sivile vurduÄŸu darbelere ve bide onlara alkış dağıtan kahbelere. Evet halk artık uyanmıştı ve darbe yapılan Reislerini omuzlarında taşımak istiyordu. Darbe olduÄŸunu duyan beli bükük dedeler , çocuklarını seve seve sokaklara gönderiyordu. Onlar biliyorlardı, yapılanlar ve yapılacakların  kan ve gözyaşından baÅŸka birÅŸey olmayacağını. Halk Reis’ini seviyordu. Ve teröre teslim etmek istemiyordu. Seksenbir milyonun bir anda sokaklara dökülmesi elbette garipti.. ‘’EÅŸitlik olsun diye, bir saÄŸdan , bir soldan astık.’’ diyen bir reis deÄŸildi. Halkın yüzde elliiki oyunu alarak BaÅŸkan olan ve ülkeye getirisi olan birinin üç beÅŸ çapulcu tarafından yok edilmesine, halifte müsade etmiyordu, muhalifte. Günlerce sokaklarda kundakdaki çocuÄŸunun beÅŸiÄŸini sallayarak nöbet tutan bacılara bir selam salmak bizimde görevimizdi artık. 
Onların bilmediÄŸi bir ÅŸey vardı aslında ve onlar bilmiyorlardı O’nun arkasında eli bastonlu anadolu ninenlerinin duası olduÄŸunu. Dilin ÅŸekerin ÅŸerbetin ne olduÄŸunu bilmediÄŸi halde, lezzeti tattıranın Allah olduÄŸunu idrak edememiÅŸlerdi.  HerÅŸey onbeÅŸ dakikalık bir zamanda saklıydı aslında. Çünkü bu ülkenin evlatları peygamber duası almış hünkarlardı. Doksan küsür senede onca darbeyle ve onca savaÅŸla yıkılmadıysa, ‘rüyamda peygamberi gördüm, Twitleri arttırın diyordu.’ Diyen bir sahtekarın terör ordusuyla da yıkılmazdı elbette bu peygamber toprakları. Ben uyuyunca peygamber üzerimi örtüyor diyebilecek kiÅŸilikte olan birinin ne denli zayiatlar çıkartacağını elbette düÅŸünmek içten bile deÄŸildi. Bütün vatan evlatları bir binanın tuÄŸlaları gibi kenetlenip, zalimin yoluna talim etmediÄŸi bir aÅŸk vardı yurdumun insanında. Okuma yazma bile bilmeyen güzelim halkım iman aÅŸkıyla aynı gecede tank top kullanmayı öÄŸrendi. Çünkü onlar Seyyit onbaşıların torunlarıydılar. Tek başına generalleri kurÅŸunlayan Ömer Halis astsubaylar o cürretti nene hatunlardan almışlardı. Bu halklar tek ÅŸefaattara inanıyolardı, oda Ahmed-i Muhtar idi. Onlar  milletti ve ülkeyi teröre, darbeye teslim etmedi etmezlerdi. Yanlış duvara çarptın hoca onlara ettiÄŸin beddualar bile iÅŸlemedi.  Mehmet Nuri Karagülle. Karagülle HACIOÄžLU Kebapçısı katkılarıyla. 
Yorumlar
Adınız :
E-Mail :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik :
DeÄŸiÅŸtir  
Toplam 0 yorum. Tüm yorumları okumak için tıklayın.
Diğer yazıları...

Anket
Van'da Ençok Okunan Gazete Hangisidir?
WAN HABER
GAZETEVAN
VAN GAZETESİ
VAN OLAY
VAN BÖLGE
ÖZALP SESİ
ŞEHRİVAN
HABERVAN
VAN WEB HABER
TARAFSIZ VAN HABER
VAN HAVADİS
VAN SESİ

Köşe Yazarları
 â€¹ 
 â€º 

E-Mail Bülten Kaydı

Van haberleri Van Gazetesi Van Haber  روزنامه وان
GÜNDEM
Kadına Şiddet
Anayasa Haberleri
Trafik Kazaları
Yerel Seçimler
SPOR
Galatasaray
Fenerbahçe
Basketbol Haberleri
Åžampiyonlar Ligi
SİYASET
Recep T. ErdoÄŸan
Devlet Bahçeli
Kemal Kılıçdaroğlu
AKP Haberleri
EĞİTİM
EÄŸitim Haberleri
Eğitim Bakanlığı
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
DÜNYA
Avrupa Haberleri
Amerika Gündemi
Suriye İç Savaş
Arıkan Meselesi
VAN HABERLERİ